Düşük Kalorili Ketojenik Diyet
Günlük hayatımızda vücudumuz enerji sağlamak için aldığımız besinlerde bulunan karbonhidratı yani glikozu kullanırken Düşük Kalorili Ketojenik Diyetlerde vücut farklı bir mekanizmaya girerek günlük enerjisini depolanmış fazla yağları yakarak elde eder. Bu diyet karbonhidrat, protein ve yağ içerikleri özel olarak hesaplanmış ürünlerle yapılır. Düşük Kalorili Ketojenik Diyetin tüm Dünyada uzman kontrolü ile yapılması önerilir. Bunun sebebi ise; tüm detayları ile doğru uygulandığında maksimum fayda sağlamasıdır.
Bu diyette kilo kaybının neredeyse tamamı vücutta bölgesel olarak depolanmış yağlardan olur. Karbonhidratlardan sonra kullanılan enerji kaynağı vücutta depolanmış yağlardır. Diyete başladıktan sonra vücut ortalama 3-4 gün içinde glikojen yani vücutta belli bir miktarda tutulan karbonhidrat depolarını boşaltır ve sonra depolanmış yağları enerji kaynağı olarak kullanmaya başlar. Bu noktada vücut ketojenez dediğimiz yağ yakma mekanizmasına girerek enerjiyi yağlardan elde ettiği için vücudun neresinde fazla yağ var ise ilk onu kullanır.
Düşük Kalorili Ketojenik Diyet özellikle dirençli kilolarda ve bölgesel yağlanma gibi durumlarda hızlı, etkili ve güvenli bir çözüm sağlar.
Düşük Kalorili Ketojenik Diyetlerin sağlık üzerine etkilerini, ülkemizde ve uluslararası mecralarda yapılmış bilimsel çalışmaları referansları ile birlikte detaylı şekilde inceleyebilirsiniz.
KİMLER İÇİN UYGUNDUR?
Daha önce başarısız diyet denemesi olmuş,
Dirençli kilolara sahip,
Vücudunda bölgesel kilo birikimi olan,
Hedeflediği sonuca ulaşamamış,
Tekrarlayan kilo alımları olan,
Bir sebebe bağlı olarak kısa sürede kilo vermesi gereken (ameliyat vs.)
Kilo verme sürecinde takılı kalan,
Metabolizmasında yavaşlık olan bireyler için uygundur.
DKKD ile hızlı ağırlık kaybı uzun süre korunur
Bugüne kadar hızlı kilo kaybının hep zararlı olduğu anlatılmışıtır ancak gerçek şudur ki kilo kaybı yağdan özellikle de viseral (organlar arası) yağlardan sağlandığında kilo geri kazanımı ve sağlık üzerine geliştirici etkileri obezite tedavisinde etkili olan yöntemdri. Aynı zamanda DKKD’ler sayesinde girilen ketoz mekanizması kişilerin viseral yağlardan kaybına odaklanarak ağırlık kaybını yağlardan sağlara ve bu sayede  hastalık yükü azalmakta ve kilo korunması diğer ağırlık kaybı yöntemlerine göre daha etkili olmaktadır. Özel içerikli öğün yerine geçen gıdalar ile uzman kontrolü altında uygulanan DKKD’ler kısa dönemde kaliteli ağırlık kaybı sağlayarak obezlerin sağlık bulgularında çok kısa sürede iyileşme sağlarken hastalık yükünde de iki yıla kadar koruma sağlamaktadır (1). Yine bir başka yapılan çalışma göstermiştir ki DKKD uygulaması ile ilk iki ayda viseral yağdan hızlı ağırlık  kaybının diğer uygulamalara göre sekiz yıla kadar korunmaktadır (2). Bu çalışmaların bilime tekrar hatırlattığı en önemli çıktı ağırlık kaybında tartıdaki rakamların değil mezuradaki incelmenin (viseral yağın azaldığını gösteren en basit ve güvenilir ölçüm) önemli ve etkili olduğudur(3).
- Moreno, B., Crujeiras A. B., Bellido D., Sajoux I., Obesity treatment by very low-calorie-ketogenic diet at two years: reduction in visceral fat and on the burden of disease,  2014 Dec;47(3):793-805.
- Unick J.L, Neiberg R.H, Hogan P.E,Weight change in the first 2 months of a lifestyle intervention predicts weight changes 8 years later, Obesity (Silver Spring). 2015 Jul;23(7):1353-6.
- Singh S., Narinder Kaur N., , Sharma R. S., Waist-Hip Ratio and Waist Circumference As Simple Measures Of Cardiovascular Risk Assessment And Weight Management Among Medical Students, J. Evid. Based Med. Health C. 2018 Jan; 5(3): Â 2349-2570
DKKD ve Ağırlık Kaybı kaybı
Araştırmalar, düşük karbonhidratlı diyet uygulayan kişilerin, düşük yağlı diyet uygulayanlara göre (düşük yağlı diyet ve enerji kısıtlamalı diyet yaparken bile) daha hızlı ve daha fazla kilo verdigini göstermektedir (1).
Düşük karbonhidratlı diyetler, çoğunlukla düşük yağlı diyetlere göre 2-3 kat daha fazla ağırlık kaybı sağlarken aç kalmaya sebep olmaz (2).
- Samaha FF., Iqbal N., Seshadri P., A Low-Carbohydrate as Compared with a Low-Fat Diet in Severe Obesity, N Engl J Med 2003;348:2074-2081,2003.
- Moreno B1, Bellido D, Comparison of a very low-calorie-ketogenic diet with a standard low-calorie diet in the treatment of obesity, Endocrine. 2014 Dec;47(3):793-805, 2014.
DKKD ve Lokal Yağ kaybı
Bilindiği üzere bel çevresi ve abdominal bölgede oluşan yağlanmalar, organlar arası yağlanmaya işaret ederken bir yandan da birçok metabolik hastalığa zemin hazırlamaktadır (1). Düşük kalorili ketojenik diyetler ketozis mekanizması sayesinde lokal yağ kaybı sağlar. Düşük kalorili ketojenik diyetler yalnızca ağırlık ve yağ kaybı saglamakla kalmaz aynı zamanda organlar arası yağı tanımlayan viseral yağın azalmasını da sağlar (2).
- Volek JS., Feinman RD., Carbohydrate restriction improves the features of metabolic syndrome. Metabolic syndrome may be defined by the response to carbohydrate restriction. Nutr Metab (Lond) 2005;2:31.
- Volek JS.,Sharman MJ .,Comparison of energy-restricted very low-carbohydrate and low-fat diets on weight loss and body composition in overweight men and women, Nutrition & Metabolism 2004,1:13.
DKKD ve Nitelikli Yağ Kaybı
Vücuttaki tüm yağlar aynı değildir. Yağın depolandığı bölgenin, sağlığınız ve hastalık riski üzerinde etkisi tahmin edilenden çok daha fazladır.
Temel olarak iki tip yağlanma şekli vardır. Bunlardan biri cilt altı denilen subkutan yağ ve diğeri karın boşluğunda biriken viseral yağdır.
Viseral yaÄŸ, organların etrafında birikme eÄŸilimindedir. Aşırı viseral yaÄŸ, inflamasyon ve insülin direnci ile iliÅŸkilidir. Bu durum günümüzde Batı’da çok sık görülen metabolik disfonksiyonu da tetiklemektedir (1).
Düşük kalorili ketojenik diyet, bu zararlı karın yağlarını azaltmada çok etkili ve güvenli yöntemdir (2).
DKKD ile kaybedilen nitelikli yağ kaybı, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskinde ciddi bir azalma sağlamaktadır.
1.Richard N. Bergman, Stella P. Kim, Karyn J. Catalano,Why Visceral Fat is Bad: Mechanisms of theMetabolic Syndrome, Obesity, Vol. 14 Supplement February 2006.
2.Volek JS.,Sharman MJ .,Comparison of energy-restricted very low-carbohydrate and low-fat diets on weight loss and body composition in overweight men and women, Nutrition & Metabolism 2004,1:13.
DKKD ve Metabolik Sendrom Ãœzerine Etkisi
Metabolik sendrom; abdominal obezite, yüksek kan basıncı, yüksek açlık kan şekeri seviyeleri,yüksek trigliseritler ve düşük HDL kolesterol düzeyleri ile karakterize edilen, diyabet ve kalp hastalığı riski yüksek oranda görülebilen bir rahatsızlıktır. Bununla birlikte, düşük kalorili ketojenik diyetler, bu semptomların beşinin de tedavisinde inanılmaz derecede etkilidir. Uygun takip ve düzenli uygulama ile bu sağlık sorunları neredeyse ortadan kalkar (1,2).
1.Feinman RD., Makowske M., Metabolic syndrome and low-carbohydrate ketogenic diets in the medical school biochemistry curriculum. Metab Syndr Relat Disord. 2003 Sep;1(3):189-97.
2.Volek JS., Feinman RD., Carbohydrate restriction improves the features of metabolic syndrome. Metabolic syndrome may be defined by the response to carbohydrate restriction. Nutr Metab (Lond) 2005;2:31.
DKKD ve İnsülin Direnci & Tip-2 Diyabet üzerine Etkileri
Insülin direnci endojen veya ekzojen insüline karsı biyolojik yanıtsızlıktır. Genetik faktörler, fetal malnütrisyon, fiziksel inaktivite, obezite ve yaşın ilerlemesi gibi faktörler insulin direncine neden olur. SaÄŸlıklı popülasyonda %25, bozulmuÅŸ glukoz toleransında %60 ve Tip 2 DM’si olanlarda %60-75 oranında insülin direnci görülmektedir(1). Ä°nsülin direnci ve tip-2 diyabetin en basit çözümü, insüline duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmak için diyetin karbonhidrat içeriÄŸini azaltmaktır (2,3,4). Tip-2 diyabetliler ile yapılan bir çalısmada hastaların %92,6’sının düşük karbonhidratlı ketojenik diyet ile ilk 6 ay içinde ÅŸeker düşürücü ilaç kullanımında azalma olduÄŸu veya kullanımının tamamen bırakıldığı gözlenmiÅŸtir (5).
Düşük karbonhidratlı ketojenik diyetler metabolik sendroma karşı bilinen en etkili tedavidir. Diyabet ve kalp hastalıkları riski ile doğrudan ilişkili metabolik sendromunun tedavisi de düsük karbonhidratlı ketojenik diyeti ile tedavi edilebilmektedir (6,7).
- Arslan, M., Atmaca A., Ayvaz G., Metabolik Sendrom Kılavuzu ,Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Dernegi,syf 8, 2009
- Feinman RD, Pogozelski WK, Astrup A, et al. Dietary carbohydrate restriction as the first approach in diabetes management: critical review and evidence base. Nutrition. 2015;31(1):1-13.
- S YancyJr W., Foy M., A low-carbohydrate, ketogenic diet to treat type 2 diabetes, Nutrition & Metabolism 2005; 2:34.
- Noakes M., Foster PR., Comparison of isocaloric very low carbohydrate/high saturated fat and high carbohydrate / low saturated fat diets on body composition and cardiovascular risk, Nutr Metab (Lond). 2006 Jan 11;3:7.
- C Westman E., S Yancy, Jr,W., The effect of a low-carbohydrate, ketogenic diet versus a low-glycemic index diet on glycemic control in type 2 diabetes mellitus, Nutr Metab (Lond). 2008; 5: 36.
- Feinman RD., Makowske M., Metabolic syndrome and low-carbohydrate ketogenic diets in the medical school biochemistry curriculum. Metab Syndr Relat Disord. 2003 Sep;1(3):189-97.
- Volek JS., Feinman RD., Carbohydrate restriction improves the features of metabolic syndrome. Metabolic syndrome may be defined by the response to carbohydrate restriction. Nutr Metab (Lond) 2005;2:31.
DKKD ve Kolesterol, Kalp Hastalıkları üzerinde Etkileri
Düşük kalorili ketojenik diyetler ile ilgili çalışmalar, bu diyetin sadece ağırlık kaybı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda kolesterol, koroner kalp hastalığı ve ateroskleroz risklerinin azalmasına da yol açtığını gösterilmektedir.(1,2,3).
1.Feinman RD., Makowske M., Metabolic syndrome and low-carbohydrate ketogenic diets in the medical school biochemistry curriculum. Metab Syndr Relat Disord. 2003 Sep;1(3):189-97.
2.Volek JS., Feinman RD., Carbohydrate restriction improves the features of metabolic syndrome. Metabolic syndrome may be defined by the response to carbohydrate restriction. Nutr Metab (Lond) 2005;2:31
3.Richard J. Wood Jeff S. Volek,Carbohydrate Restriction Alters Lipoprotein Metabolism by Modifying VLDL, LDL, and HDL Subfraction Distribution and Size in Overweight Men, The Journal of Nutrition, Volume 136, Issue 2, February 2006, Pages 384–389.
DKKD ve Migren Ãœzerine Etkisi
Migren karmaşık, yaygın ve güçten düşüren nörolojik bir hastalıktır. Epizodik formu, herhangi bir fiziksel aktivite ve/veya buna eÅŸlik eden bulantı – ışık hassasiyeti ile ÅŸiddetlenen, tipik olarak 4–72 saat arasında tekrarlayan, orta ila ÅŸiddetli, zonklayan ve tek taraflı baÅŸ aÄŸrıları ile karakterize edilmektedir. Migren, Avrupa’da kadınların yaklaşık %17’sini ve erkeklerin %8’ini etkilemektedir (1).
Diyet uygulamalarında karbonhidratın azaltılması ve ketosis mekanizmasının migren tedavisindeki yeri ile ilgili araştırmalar devam ederken, birçok çalışma bu mekanizmanın migren ataklarını azaltmaktaki etkinliği konusunda çok umut verici sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
Ä°talya’da 96 obez ve migren rahatsızlığına sahip katılımcı ile gerçekleÅŸtirilen çalışmada;
Bir gruba, 1 ay düşük kalorili ketojenik diyet ve devam eden 5 ay standart düşük kalorili diyet; diÄŸer gruba 6 ay standart düşük kalorili diyet uygulması verilmiÅŸtir. Düşük kalorili ketojenik diyet döneminde, migren ataklarının ayda 3’ten 0-1 ataÄŸa , baÅŸ aÄŸrı sayısının 5’ten 1’e ve ilaç alım sayısının ise 5 ‘ten 1 ‘e düştüğü gözlenmiÅŸtir. Devam eden aylarda ise baÅŸlangıca göre atak sayısı, baÅŸ aÄŸrısı ve ilaç alımı 2 atak, 2,8 aÄŸrı ve 3,7 ilaç olarak iyileÅŸme göstermiÅŸtir. Buradaki etki mekanizmasının, beyinde ketonun enerji olarak kullanımı nedeniyle nöral inflamasyonun azalmasına baÄŸlı olduÄŸu gösterilmiÅŸtir (2).
- Gross E. C., Klement R. J., Potential Protective Mechanisms of Ketone Bodies in Migraine Prevention, Nutrients. 2019 Apr 10;11(4).
- Di Lorenzo C, Coppola G, Sirianni G, Di Lorenzo G, Migraine improvement during short lasting ketogenesis: a proof-of-concept study, Eur J Neurol. 2015;22(1):170-7
DKKD ve Selülit Üzerine Etkisi
Son yıllarda Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün “estetik bir durum deÄŸil, tedavi edilmesi gereken bir hastalık” olarak tanımladığı selülit, deri altında düzensiz ve aşırı yaÄŸ birikimi ile oluÅŸan, özellikle bacak, kol ve kalça bölgesinde toplanan bölgesel yaÄŸ, kompozisyon ve dolaşım bozukluÄŸu olarak tanımlanıyor. Ä°statistiklere göre selülit kadınların ruh halini etkiliyor, selüliti olan kadınlar bedensel olarak kendilerini saklama gereÄŸi duyuyor; %67’si selülitlerinden utanıyor, %13,3 düşük özsaygıya baÄŸlı izole olma isteÄŸi duyduÄŸunu belirtiyor. Çözümsüz olduÄŸunu düşünmelerine karşın kadınların %63’ü kendi istekleri, %20’si medyanın etkisi, %13’ü ise çevresindekilerin etkisi ile selülitin çözümünü aramayı sürdürüyor (1). Selülitin giderilmesinde atılması gereken adımlar; yaÄŸ kaybı saÄŸlayan bir diyet, egzersiz, ödem ve toksin atımı, yeterli su tüketimi ve kan dolaşımını artırmaktır (2,3,4). Düşük kalorili ketojenik diyet uygulayan kadınlarla yapılan çalışma sonucunda 3 haftada dolaşımın az olduÄŸu bölgelerden ortalama 3,0 kg yaÄŸ kaybı saÄŸlandığı, bu bölgelerde en az 4-5 cm daralma olduÄŸu ve selülitlerde 1 seviye gerileme meydana geldiÄŸi saptanmıştır.
Düşük kalorili ketojeneik diyet sayesinde, selülit seviyesi daha yüksek bireylerde de uygun diyet sürelerinde selülitlerden kurtulmak artık çok daha kolay sağlanabilmektedir (5).
- Baker,J.D., Donald A., Williamson , C. S., Body image disturbance, memory bias, and body dysphoria: Effects of negative mood induction., Behavior Therapy , Volume 26, Issue 4, Autumn 1995, Pages 747-759.
- Leszko, M.,Cellulite in menopause,Prz Menopauzalny 2014; 13(5): 298-304
- WannerM1, Avram M. An evidence-based assessment of treatments for cellulite.,J Drugs Dermatol. 2008 Apr;7(4):341-5.
- Eskici, G., The effect of different methods used in regional slimming and anticellulite treatment on regional weight loss, Ann Med Health Sci Res. 2017;7:299-304.
- Roe, E., Serra, E., Guzman, G., Sajoux, I., Structural Changes of Subcutaneous Tissue Valued by Ultrasonography in Patients with Cellulitis Following Treatment with the VLCKD, J Clin Aesthet Dermatol. 2018;11(3):20–25
DKKD ve Karbonhidrat Bağımlılığı Üzerine Etkisi
Fazla kilo ve obezite ile mücadele eden kişilerin ortak özelliği karbonhidrat, şeker, yağ ve tuz içeriği yüksek gıdalardır. Diyete başlanması ile beraber bu gıdalardan uzak durma psikolojisinin, bu gıdalara çok daha fazla istek duyulmasına sebep olduğu bilinmektedir. Düşük kalorili ketojenik diyet sırasında, ketozun anoreksijenik etkisi sayesinde kişilerde açlık hissini ve bu gıdalardan uzak kalmaya bağlı oluşan mutsuzluk hissini engelleyen mekanizma aktive olur (1,2,3).
1.Ana I. Castro, Diego Gomez-Arbelaez ,OrcID, Ana B. Crujeiras, Effect of A Very Low-Calorie Ketogenic Diet on Food and Alcohol Cravings, Physical and Sexual Activity, Sleep Disturbances, and Quality of Life in Obese Patients, Nutrients 2018, 10(10), 1348.
2.Paoli, A.; Bosco, G.; Camporesi, E.M.; Mangar, D. Ketosis, ketogenic diet and food intake control: A complex relationship. Front. Psychol. 2015, 6, 27.
3.Cohen C. W., Fontaine K., Favorable Effects of a Ketogenic Diet on Physical Function, Perceived Energy, and Food Cravings in Women with Ovarian or Endometrial Cancer: A Randomized, Controlled Trial, Nutrients. 2018 Aug 30;10(9).
DÜŞÜK KALORİLİ KETOJENİK DİYETİN İŞTAH, UYKU, BİLİŞSEL PERFORMANS VE CİNSEL AKTİVİTE ÜZERİNE ETKİSİ
DKKD ve İştah üzerine etkisi
Açlık, diyetin en kötü yan etkilerinden biridir. Birçok insanın kendini aç ve bu buna bağlı olarak mutsuz hissetmesine neden olur. Diyetlerin çoğu da bu hissin bastırılamaması nedeniyle sonlandırılmaktadır. Düşük karbonhidratlı yeme düzeni ise, iştahta otomatik bir azalma sağlamaktadır. Çalışmalar, karbonhidratın tutarlı bir şekilde kesilmesine ek olarak, daha fazla protein ve yağ tüketildiği taktirde, daha az kalori alındığını göstermektedir. Düşük kalorili ketojenik diyet ile düşük karbonhidrata bağlı olarak ketojenez mekanizması aktif olur ve buna bağlı olarak iştahta otomatik bir azalma sağlanır (1). İştahta ve besin aşermede sağlanan bu azalma diyete uyumun artmasında önemli rol oynar.
- McClernon FJ., Yancy WS Jr.,The effects of a low-carbohydrate ketogenic diet and a low-fat diet on mood,hunger, and other self-reported symptoms, Obesity, Jan;15(1):182-7, 2007.
DKKD ve Uyku Kalitesi Ãœzerine Etkisi
Sağlıklı beslenme ve egzersiz yapmanın yanı sıra kaliteli uyku da kilo koruma konusunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır.
Yetersiz ve kalitesiz uyku, vücudun yeme-içme biçimini ve alışkanlığını önemli ölçüde etkilemektedir.
Bu tip bir uyku, ilk olarak, iştahın artmasına neden olabilirken, dış uyaranlara karşı direnç gösterme ve kontrol becerisinde azalma görülmesine de sebep olabilmektedir. Tüm bu sorunlar ise bir kısır bir döngünün ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Az ve kalitesiz uyumayla paralel olarak, kilo alımının artabildiği ve kilo alımı artışına paralel olarak da, uyumanın o denli zorlaşabildiği bilinmektedir. Yetersiz ve kalitesiz uykunun; kortizoldaki yükselmeye bağlı olarak iştahın artmasına neden olduğu, artan beden kütle indeksi (BKI) ve insülin direnci ile ilişkili olduğu litertürde yer almaktadır (1,2,3,4,5).
Bu bilgilere ek olarak, düşük kalorili ketojenik diyet ile yağdan kilo veren obez bireylerin uyku süresi ve kalitesinin arttığı, bu durumun kilo kaybı ile ilgili sinerjik etki gösterdiği bildirilmektedir (6).
1.Guglielmo Beccutia, Silvana Pannaina, Sleep and obesity, Curr Opin Clin Nutr Metab Care. 2011 Jul; 14(4): 402–412.
2.Shahrad Taheri, Ling Lin, Short Sleep Duration Is Associated with Reduced Leptin, Elevated Ghrelin, and Increased Body Mass Index, PLoS Med. 2004 Dec; 1(3): e62.
3.Hanlon E., Tasali E., Sleep Restriction Enhances the Daily Rhythm of Circulating Levels of Endocannabinoid 2-Arachidonoylglycerol., Sleep. 2016 Mar 1;39(3):653-64.
4.Omar Mesarwi, MD, Jan Polak,Sleep disorders and the development of insulin resistance and obesity, Endocrinol Metab Clin North Am. 2013 Sep; 42(3): 617–634.
5.Spiegel K., Knutson K., Sleep loss: a novel risk factor for insulin resistance and Type 2 diabetes, American Physiological Society, November 2005, 99( 5): 2008-2019.
6.Ana I. Castro, Diego Gomez-Arbelaez ,OrcID, Ana B. Crujeiras, Effect of A Very Low-Calorie Ketogenic Diet on Food and Alcohol Cravings, Physical and Sexual Activity, Sleep Disturbances, and Quality of Life in Obese Patients, Nutrients 2018, 10(10), 1348.
DKKD ve BiliÅŸsel Performans Ãœzerine Etkisi
“Beynin tek enerji kaynağı glukozdur” bilgisinin doÄŸru olmadığı artık herkesin bildiÄŸi bir bilgi. DKKD uygulamalarındaki ketozis mekanizması sırasında, beynin ketonu enerji olarak kullandiÄŸi bilinmektedir. Beynin yakıt olarak glukoz yerine, keton cisimcikleri kullanması, kiÅŸinin hem kognitif/biliÅŸsel yetilerinin iyileÅŸmesine, hem de ruhsal olarak daha enerjik hissetmesine katkı saÄŸlamaktadır. Sıklıkla uygulanan düşük kalorili diyetlerde oluÅŸan yorgunluk ve halsizlik hissi, düşük kalorili ketojenik diyetlerde oluÅŸmamaktadır. Ketozisteki kiÅŸi kendini daima daha enerjik hissedip, düşünme güçlüğü ile ilgili problem yaÅŸamamaktadır.
1.Ota M., Matsuo J., Ishida, Effect of a ketogenic meal on cognitive function in elderly adults: potential for cognitive enhancement, Psychopharmacology (Berl). 2016 Oct;233(21-22):3797-3802.
DKKD ve Cinsel Aktivite Ãœzerine Etkisi
Yapılan son çalışmalar, obez bireylerde cinsel fonksiyon bozukluğu skorlarının kadınlarda %29-60; erkeklerde ise %24,5-45 olduğunu kanıtlamıştır. Cinsel işlev bozukluğu genellikle, beden imajından memnuniyetsizlik, depresif belirtiler ve daha düşük romantik ilişki doyumu gibi parametrelerle değerlendirilmektedir.
DKKD ile aktif hale gelen ketozis mekanizması ile öncelikli olarak sağlıklı ve hızlı kaybedilen yağ sayesinde beden imajındaki memnuniyetin artması, daha zinde hissetme ve ruhsal olarak iyileşmeye mümkün hale gelmekte gelmekte ve bu durum, özellikle kadınlarda cinsel isteğin artması için önem teşkil etmektedir(1).
1.Ana I. Castro, Diego Gomez-Arbelaez ,OrcID, Ana B. Crujeiras, Effect of A Very Low-Calorie Ketogenic Diet on Food and Alcohol Cravings, Physical and Sexual Activity, Sleep Disturbances, and Quality of Life in Obese Patients, Nutrients 2018, 10(10), 1348.
Site link:
https://www.sdmturkey.com/