Tekrardan hepinize merhaba. Bu yazım ilişkisinde “kaçan kovalanır” deyimindeki “kaçan” rölünü üstlenmek isteyen kızlarımıza gelsin.:) Genelde biz kızlar, erkeklerin zor kızlardan hoşlandığını düşünerek, ilişkinin ilk evrelerinde nazlı kız görünümüne bürünürüz. Fakat ilerleyen zamanlarda ister istemez rol yeteneğimiz körelir ve kendi halimize dönerken bir bakmışız ki tutmasak erkek elden gidiyor… E peki bu sorun nasıl çözülür? Tabii ki de zor,güçlü,kimseye muhtaç olmayan yani her erkeğin vazgeçemediği vazgeçilmez kız olarak.:) İşte sizlere naçizane bu konu hakkındaki tüyolarım.

• İlk olarak bir kadın kendine güvenmeli. Güvenmek için ise Adriana Lima,Rihanna vs gibi bir dış görünüşe ihtiyacını yok. Siz eğer kendinizi taşıdığınız bedenin içinde mutlu hisseder,kendinize yakışanı seçerek giyip birde vücudunuzun kusurlu bölgelerini kapatıp güzel bölgelerine dikkat çekmeyi başarabilirseniz, pek çok erkekten “şu kızın da abartı bir güzelliği yok ama özgüveni çok hoş be!” dediğini duyacaksınız. Siz böyle olunca hem dışarıdan güleryüzlü ve havalı görüneceksiniz, hemde erkeklerin dikkatini çekeceksiniz. Yalnız ego ile özgüven arasındaki ince çizgiyi kaçırmadan hareket etmekte fayda var.;)
• Fazla erkek arkadaş. Tamam sevgiliniz olsun. Fakat bir tane sevgili boyutunu da aşan çok yakın bir erkek dostunuz olsun. Bu durum sizin için hem erkek dilini anlamınızda çok yardımcı olacaktır. Yani bir olay karşısında bir kız ile bir erkeğin bakış açısı oldukça değişken olduğu için, siz biraz daha deneyimli olarak erkek tarafından gözlem yapabileceksiniz. Hem de sevgiliniz her an,sizi adeta yamyam gibi gördüğü erkek ortamında yanlız bırakmaktan oldukça korkacak ve yanınızda kalmak isteyecektir, sizi koruyacaktır.
• Hatalarını hemen affetmeyin: Gerçekten de çok önemli bir kural. Eğer siz hep alttan alan,affeden bir kadın olursanız, “nasıl olsa affeder” düşüncesine kapılıp sizi ikinci plana atmaya başlayacaktır. Bir hata yaptığı zaman ona hatasını güzel bir dille anlatarak,bir daha olmayacağına sizi inandırdıktan sonra konuyu kapatın.

• Hayır demeyi bilin: Eğer istemediğiniz bir durumda,seviyorsunuz diye ses çıkartmazsanız yarın gün gelir o durumlar dağ olur kafanıza çıkar. Bu yüzden sınırlarınızı keskin bir çizgi ile baştan çizin ki ileride sorun çıkmasın.
• Kıskançlığınızı fazla belli etmeyin: Yalnız bu durum bazı ilişkilerde ters tepebilir. Bu yüzden bunun dozajını size bırakıyorum. Bir erkek kıskanmıyor diye o kızı havalı da bulabilir, tam tersi beni sevmiyor düşüncesine de kapılabilir. Önemli olan herşeyin ayarını bilmek.
• Arkadaş ortamınızı daraltmayın: Bu neredeyse her liseli sevgilide olan bir durum. İkili ilişki başladığı an ikisininde arkadaş ortamı birden yok olur. Bu aslında çok büyük bir hatadır. Siz, o kişi hayatınızda olmadan önce nasılsanız şimdi de öyle olmalısınız. Onsuz geçireceğiniz, kendinize ait vakitleriniz olmalı ki, hem birbirinizin kıymetini anlayın hemde kendi özel zamanınızda biraz kafa dinleyin. Bu kız veya erkek olarak ayrım yapılan bir konu değil aslında. Ama başlıktan örnek vermem gerekirse. Erkek sadece sizinle vakit geçirmeyeceğini, o olmadan da güzel vakit geçirebileceğinizi anlamalı.
• Hobilerinizden vazgeçmeyin: Asla bir erkek sizin hayatınızı kısıtlamasın. Buna sakın izin vermeyin hemcinslerim. Biz onlar olmadan önce de kendi başımızın çaresine bakıp,kendi özgürlüğümüzde yaşıyorduk,ne olursa olsun bundan sonra da öyle yaşamalıyız. Dans kursuna mı gidiyorsunuz? Sevgiliniz izin vermiyor mu? Eğer siz bunu yapmaktan zevk alıyorsanız ve sevgiliniz bunu bile bile sizi kısıtlıyorsa, bırakın gitsin.
• Ve son olarak ne olursa olsun birbirinizi yıpratmadan, tartışarak ama kavga etmeden sorunları aşmaya çalışın. Birbirinizi güzel sevin, zira hayat kısa…